Mauritius’da Gezilecek Yerler

Doğu Afrika’nın incisi , Hint okyanusunun vazgeçilmezi Mauritius , volkanik patlamalar sonucu oluşmuş ufak bir ada ülkesi . Doğası, denizi ve sıcakkanlı insanları ile gönlüme taht kuran ülkeler arasında yerini aldı. Ben bu ülkeye bayıldım . Bakalım siz de benimle aynı fikirde olacak mısınız. Mauritius’da gezilecek yerler de en çok beğendiğiniz yeri yorumlara yazmayı unutmayın.

Genel Bilgiler

Afrika’nın güneydoğusunda, Madagaskar’ın doğusunda yer alan Mauritius’un başkenti Port Louis’ dir. Anayasa’da belirtilen bir resmi dili yok fakat ülkede İngilizce ve Fransızca dilleri kullanılıyor . En yaygın din Hinduizm. Tropikal bir iklime sahip olduğu için yıl boyu sıcak fakat ziyaret etmek için yağışsız dönemi olan Eylül – Aralık aylarını tercih etmelisiniz . İstanbul’dan 10 saat süren uçak yolculuğu ile bu ülkeyi vizesiz ziyaret edebilirsiniz. Saati ülkemizden bir saat ileri olduğu için uyum sağlamada zorluk çekmeyeceksiniz. Para birimi Mauritius Rupisi ( MUR ) . Ülkede genel olarak konaklamanın pahalı olduğunu bilmenizde de fayda var.

Sir Seewoosagur Rangoolam Botanik Parkı

Pamplemousses Botanik Bahçesi olarak da bilinen Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi, Pembe beyaz lotus havuzları , dev nilüferleri ve palmiye ağaçları ile harika bir park. İçinde 500 den fazla bitki ve ağaç türünün yer aldığı bu parkı hafta içi her gün 8:30-17:30 arasında ziyaret edebilirsiniz .

Giriş ücreti 200 MUR

Chamarel Yedi Renkli Dünya Jeoparkı & Chamarel Şelalesi

Volkanik olaylar sonucu meydana gelen bu jeolojik oluşum 7 farklı renkte (yaklaşık olarak kırmızı, kahverengi, mor, yeşil, mavi, mor ve sarı) kum içeren küçük bir kum tepeleri alanıdır.

Mekanın ana özelliği, farklı renkteki bu kumların kendiliğinden farklı katmanlara yerleşmesiyle kumulların gerçeküstü, çizgili bir renk almasıdır. Yeryüzü ilk ortaya çıktığından beri, yağmurlar yamaçlara güzel desenler oyarak toprak beze etkisi yaratmış. Bu da ortaya harika bir görüntü çıkarmış. Renkler bazı dönemler çok net gözükürken bazı dönemlerde ise birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösteriyormuş. Bunun sebebi ise günümüzde hala tam olarak bilinmiyor.

83 metre yüksekliğinde harika bir görünüme sahip olan Chamarel şelalesi , 7 renkli Jeolojik parka aldığınız biletle ücretsiz girebiliyorsunuz. Şelale yakınına gidebilmek için ise rehberli tur ayarlamanız gerekiyor.

Park ve şelaleyi her gün 8:30- 17:30 arasında 500 MUR bilet ücreti ödeyerek ziyaret edebilirsiniz.

Vaktiniz olursa Chamarel bölgesinin hemen yanında bulunan Black River Gorges Ulusal Parkına da gidin. Park deniyor ama aslında burası Mauritius’un en büyük ormanı. Birçok patikası var ve bazı patikalar irili ufaklı şelalelere de gidiyor. Ne kadar doğru bilmiyorum ama son yıllarda ormanda hırsızlık olayları yaşandığı için turistler ormanın uzak ve tenha yerlerine gitmiyormuş. Dikkatli olmanızda fayda var. Giderseniz yanınıza mutlaka sinek kovar , su ve yiyecek almayı da unutmayın.

Bois Cheri Çay Fabrikası

Mauritius’ta Bois Cheri Çay Tarlası 1892’den bugüne adanın en büyük çay üreticisi. 250 hektarlık bir alanı kaplayan çay bahçesi ve çayın yapıldığı fabrika , ziyaretçilerin çay bilimini ve sanatını keşfetmelerine olanak sağlıyor . İçerisindeki müzeye giriş yapmadım ama kafesinin muhteşem manzarasında birbirinden güzel çayları deneme fırsatım oldu. 

Grand Bassin

Mauritius’taki Grand Bassin, mutlaka görülmesi gereken yerler listenizde olmalı. Ganga Talao olarak da adlandırılan kutsal göl, Hindistan’ın güçlü Ganj nehrini temsil ediyor.

Renkli Hindu tapınaklarında meyve veya sebze sunarak Hindu tanrılarına dua eden insanları göreceksiniz. Fil Tanrısı Ganesh, fil başı ile kolayca tanıyabilirsiniz. Burada kendinizi çok dingin ve huzurlu hissedeceksiniz. Girişi ücretsiz . Buraya mutlaka hafta sonu gidin ve ibadetlerine şahit olun . 

La Morne 

Mauritius ufak bir ada ülkesi ama doğal güzellikleri saymakla bitmez. Ülkede yüzme dışında yapılan en popüler etkinliklerden birisi de irili ufaklı dağlara ekipmansız tırmanış yapmak. Hayatım boyunca birçok zorlu yürüyüş yolları , ormanlar , dereler tepeler geçmiş biri olarak taş bir dağa hiç tırmanış yapmadığımı farkettim. Bu yüzden orta zorluk derecesi olan Le Morne dağına tırmanmaya karar verdim . Sanırım bu hayatımda almış olduğum en saçma ve tehlikeli bir karardı.

Başta her şey normalken taş alana gelip tırmanmaya başladığımda bende ipler kopmaya başladı. Ayağımda iyi bir spor ayakkabı dışında hiçbir şeyim yoktu. Tecrübe desen o da yok .Hatta bir ara dedim sanırım buraya kadar emel .. b*ku yedin ..  😀 Neyse ki toplam 6 saatlik yürüyüş ve tırmanış sonunda sağ sağlam aşağıya indim ama 2-3 gün boyunca özellikle ellerim olmak üzere tüm vücudum ağrıdı. Bir daha da asla taş bir dağa tırmanışa gitmem ! 

Eğer siz giderseniz söylediklerimi dikkate alın. Zaten girişte size ait bilgiler alınıyor . Olur da geri dönmez ya da dönemezsiniz sizi aramaya gelirler . Yani umarım gelirler 😀 

Tırmanış sonrası Le Morne plajına gidebilirsiniz . Plaj çok rüzgarlı havalarda sörfçülerin mekanı haline geliyor . Sörfçüleri izlemek oldukça keyifli .

Mauritius Plaj Önerisi

Ülkede bulunduğum sürede sanırım bütün plajları gezdim. Mauritius deniz turizminde çok iyi ama plaj konusunda aynı şey söyleyemeyeceğim.

Herkesin anlata anlata bitiremediği Flic and Flac plajı geniş ve ferah fakat denizi dalgalı ve suyu çok berrak değildi. Le Morne plajı yosun dolu ve denizi dalgalıydı .

Trou aux plajı fena değil ama çok ufak olduğu için çok kalabalık oluyor. Bu plajdan çıkıp yoldan ileriye doğru gittiğinizde daha sakin ve temiz plajlar ile karşılaşacaksınız. Hatta araç kiralarsanız Grand Baie , Pereybere ve Bain Boeuf plajlarına da gidebilirsiniz . Herkesin bildiği popüler kumsallar çok kalabalık oluyor. 

Benim Mauritius’ta beğendiğim en güzel plaj ve deniz Blue Bay di. Buraya resmen aşık oldum. Çok büyük bir plaj değil ama suyu tertemizdi.

Bunun dışında Blue Bay yakınında bulunan asırlık Baobab ağacını mutaka görmeye gidin .

Port Louis Şehir Merkezi

Mauritius’un başkenti ve şehir merkezi olan Port Louis bana kalırsa sadece alışveriş için gerekli bir bölge. Etrafta gezebileceğiniz China Town , Blue Penny Müzesi ve Central market bulunuyor. Şehrin manzarasını izlemek için ise Marie Reine de La Paix Anıtına gidebilirsiniz.

Alışveriş için Central marketi tercih edin ve vanilyalı süt için 🙂

Mauritius Restoran Önerisi

Gelelim restoran önerisine , ülke Ada ülkesi olunca deniz ürünleri en çok tüketilen yemekler arasına giriyor. En çok tüketilen popüler balık Marlin restoranların olmazsa olmazı diyebilirim . Tadı kadar fiyatı da güzel 😉 Manzara eşliğinde klas bir yemek yemek isterseniz Le Chamarel restoranı tercih edin . 

Bois Cheri restoranında deniz ürünlerinden yapılan bir makarna yedim . Tadı oldukça başarılıydı. Ayrıca restoranın bahçesinde hayatınızda ilk defa göreceğiniz ağaçlar ile karşılaşacaksınız. Mutlaka gidin . 

Ekstra Bilgiler 

• Mauritius’da neredeyse hiç yerli insan görmedim . % 80 i Fransa , Çin , Hindistan gibi farklı ülkelerden yıllar önce buraya göç ederek yerleşmiş . Ama onlara sorarsanız onlar Mauritiuslu olduklarını iddia ediyorlar 😀
• Ülkede taze vanilya çok yaygın . Central markette uygun fiyata bulabilirsiniz.
• Meşhur Banyan ağaçlarının iplerinde tarzan misali sallanın. Emin olun sandığınızdan çok güçlü iplere sahip 🙂 Yani o filmlerde izlediklerimiz gerçekmiş ..
• Ülkede toplu taşıma araçları var ama çok yavaş ilerliyor ve saatleri çok net olmuyor. Buraya gelirseniz mutlaka motor ya da araba kiralayan . Bu arada trafik soldan akıyor .
• Nesli tükenen Dodo kuşunun yaşadığı tek ülke burası. Bu kuş bana hiç gerçekçi gelmedi o ayrı mesele 🙂
• Mauritius’da gezilecek yerler hakkında daha ayrıntılı fotoğraflara @gezginpiyanist Instagram sayfamdaki story sekmesinden ulaşabilirsiniz , Eee gelmişken de takip etmeyi unutmayın.. 

Diğer Afrika ülkeleri hakkında bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz .

Bir sonraki ülkede görüşmek üzere..