Lizbon’da gezilecek yerler

Akdeniz ikliminin hakim olduğu Portekiz, kış aylarında diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında ılıman bir havaya sahip. Başta Lizbon olmak üzere Porto ve Faro diğer tercih edilen şehirleridir.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Genel Bilgiler

Portekiz’in başkenti Lizbon Avrupa’nın en çok turist çeken şehirlerinden biri. Porto ile kıyaslandığında ise tarihi ve doğal güzellik bakımından çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim . Schengen vizesine tabi olan bu ülkenin Resmi dili Portekizce’dir . Durum böyle olunca da ülkede İngilizce yaygın olarak kullanılmadığı için sizi biraz uğraştırabiliyor. Para birimi Euro ‘dur . Genel anlamda bakıldığında bir Avrupa ülkesine göre fiyatlar bana daha pahalı geldi. Türkiye’den üç saat geride olan Porto ‘ya uçakla seyahat 4 saat sürüyor. Eğer Porto’dan Lizbon’a geçmek isterseniz de otobüsle 3 saat sürüyor. Mayıs ve Eylül ayları arasında ziyarete uygun olan ülkeyi eğer kış aylarında ziyaret ederseniz, sizi ülkemize göre daha ılıman bir hava bekliyor olacak.

Sâo Jorge Kalesi ( Castelo S. Jorge )

11. yüzyıldan Morolar tarafından inşa edilen, savunma ve askeri amaçlar ile kullanılan kale günümüzde şehrin manzarasını izlemek için güzel bir nokta oluyor.

Kaleyi 09:00- 18:00 arası 10€ karşılığında gezebilirsiniz.

Buraya 10€ vermek yerine şehrin manzarasını Sâo Jorge Kalesine 15 dakika yürüme mesafesi bulunan Graça Kilisesi ‘nin bahçesinden ücretsiz olarak izledim 🙂

.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Lizbon’un meşhur pazarı olan ve hırsızların pazarı anlamına gelen Feira da Ladra ( Flea Market ) , Graça kilisesine 10 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor. Pazarda Portekize özgü el işi takı , elbiseler ve antika eşyalar satılıyor. Eğer Graça kilisesine gelirseniz mutlaka bu pazara da uğrayın .

Lizbon Katedrali ( Se de Lisboa )

Lizbon’daki en eski Gotik katedral olan ve Portekiz’in milli eserleri arasında yer alan Lizbon Katedrali , 1147 yılında Portekiz’in yeniden hiristiyanlar tarafından ele geçirilmesi adına kral I.Alfonso’nun istediği üzerine inşa edilmiş.

Lizbon Katedralini 09:00-19:00 arası ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Lizbon’da Asya ülkelerinin olmazsa olmazı Tuk Tuk‘lar ile burada sıklıkla karşılaşacaksınız . Tuk Tuk ile Lizbon turuna katılmak isterseniz Lizbon katedralinin hemen yanında kalkış alanları bulunuyor . Fiyatlar ise 30 dakika 30€ , 1 saat 60€ gibi gidilecek yerlere ve saatine göre değişiyor . Turu farkettiğimde gösterdikleri tüm yerleri gezmiş olduğum için ben tercih etmedim . Eğer kalabalık ve çocuklu iseniz güzel bir tercih olacak ve fiyat olarak daha uyguna gelecek.

1998 yılında açılan ,Portekiz kültürünün önemli bir parçası Halk müziği Fado’nun müzesi Museo do Fado Lizbon katedraline 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Müzede Fado müziğinin bestecileri , orijinal kopyaları sergileniyor. Müze giriş ücreti ise 5€ .

Rua Augusta Arch

1755 Lizbon depreminden sonra şehrin yeniden inşa edilmesini kutlamak amacıyla yapılan, öncesinde ise çan kulesi olarak kullanılan bina depremden sonra tamamen kemere dönüştürülmüş . Kemerin üzerindeki heykeller ise Fransız heykeltraş Celestin Anatole Calmels tarafından yapılarak dönemin tarihine ışık tutulmuş .

Kapının hemen ardında ünlü restoran ve mağazaların bulunduğu Rua Augusta caddesi Lizbon’un en meşhur caddesidir. Caddenin içerisinde tarihi alanlar ve müzeler de bulunuyor.

1900 yılında yapılan Santa Justa Asansörü Rua Augusta caddesi üzerinde bulunuyor. Üst mahalle anlamına gelen ünlü Bairro Alto caddesi ise Santa Justa Asansörüne 15 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.

25 Nisan Köprüsü

25 Nisan Köprüsü, Portekiz’in Lizbon kentinde Tejo Nehri üzerine kurulmuş bir asma köprüdür. Sudan yüksekliği 70 m. olan köprüde, altı şeritli yol, iki şerit tren rayı bulunuyor. Köprü 6 Ağustos 1966’da “Salazar Köprüsü” adıyla hizmete açılmış.

Köprü Rua Augusta meydanından yürüyerek 45 dakika sürüyor. Sahil şeridinden gezerek köprüye gittim ama bi süre sonra yorucu oldu. Yürümek yerine elektrikli scooter kiralayarak köprüye gitmeniz daha güzel olacak fakat scooter kiralamak için uygulamanın telefonunuzda olması ve internetinizin aktif olması gerekiyor. Diğer bir seçenek ise metroya binmek olacak .

Porto’da yaşadığım hayal kırıklığı sonrası Lizbon beni bir nebze olsun mutlu etmişti. Arabaların köprüden geçerken yaptığı gürültüyü saymazsam 25 Nisan Köprüsü Lizbon’da en çok beğendiğim yer oldu.

Köprünün hemen karşısında bulunan ve kollarını açarak şehri kucaklayan Hz. Isa heykelinin şehri kutsadığına inanılıyor .Heykel köprünün karşısında bulunuyor. Bilmelisiniz ki heykelin köprüyle birlikte uzaktaki görüntüsü yakından görmekten çok daha güzel . O yüzden sırf heykeli görmek için köprünün karşısına geçmenizi tavsiye etmem. Olur da heykele gitmek isterseniz 09:00- 18:00 arası 5 Euro vererek ziyaret edebilirsiniz.

Köprü etrafında bir çok restoran ve kafe bulunuyor . Burası manzara eşliğinde bir şeyler yiyip içmek için güzel bir fırsat olacak.

Jeronimos Manastırı & Jeronimos Kilisesi

1501 yılından günümüze gelen ve yapımı 100 yıl süren manastır 1983’te UNESCO dünya mirasları listesine alınmış. Manastır içerisinde Avrupa’nın en başarılı kaşiflerinde olan ve Avrupa’dan Hindistan’a deniz yoluyla ilk giden denizcisi Vasco de Gama’nın mezarı da bulunuyor. Jeronimos Manastırı Lizbon’un sahil yerleşimi olan Belem bölgesinde bulunuyor.

Pazartesi günleri hariç diğer günler 10:00-17:00 arası ziyaret edebilirsiniz.

Giriş ücreti 10 Euro.

Jeronimos Manastırının hemen yanında bulunan ve mimarisi ile sizi kendinize hayran bırakacak Jeronimos Kilisesini de ziyaret etmeyi unutmayın .

Giriş ücretsiz.

.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Keşifler Anıtı

Portekizli ünlü denizcilerin 15. ve 16. yüzyıllarda yaptıkları keşiflerin anısına Tejo Nehri kıyısına yapılmış olan bu anıt Jeronimos Manastırının hemen karşısında bulunuyor. 23 Nisan köprüsü ile muhteşem bir manzaraya sahip olan anıtı mutlaka görmelisiniz .

Belem Kalesi

1515 yılında inşa edilen, Portekiz Kralı I.Manuel tarafından Vasco da Gama’nın anısı yaptırılmış olan Belem kalesi Tejo Nehrinin giriş çıkışını kontrol etmek amacıyla inşa edilmiş. Belem kalesi keşifler anıtına 15 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor.

Belem kalesinin içerisine 6 Euro ödeyerek girebilirsiniz.

Lizbon sahilinden 23 Nisan Köprüsü , Jeronimos Manastırı , Keşifler Anıtı ve Belem kalesine yürüyerek geldim. Sahilden gezerek buraya ulaşmam 1 saaten fazla sürdü 🙂 Tabi siz metroyu kullanın bana bakmayın 😀

Cascais

Portekiz’in Lizbon bölgesine bağlı küçük bir balıkçı kasabası olan Cascais , bizdeki tatil beldelerine benziyor. Denizine , doğasına ve Aleo Vera çiçeklerine hayran kalacak ve şehrin kalabalığından uzaklaşacaksınız.

Lizbon’dan 40 dakika uzaklıkta bulunan sevimli kasabaya Riberia bölgesinde bulunan trenler ulaşabilirsiniz. Tek yön tren ücreti 3,45 Euro.

.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Cascais’e gelmişken Cehennem Ağzı olarak dilimize çevirilen Boca do Inferno uçurumunu mutlaka ziyaret edin. Aman ha dikkat edin de düşmeyin 🙂

Dalgaların kayalıklara acımasızca vuruşunu izlemek insana huzur veriyor. Mutlaka buraya gelin Boca do Inferno ‘yu izleyerek kısa bir süre de olsa her şeyi unutun.

Roca Burnu

Portekiz’in Sintra belediyesine bağlı olan Roca Burnu Avrupa’nın en batı ucunda bulunuyor. Cascais ‘e gelmişken mutlaka burayı da görmenizi tavsiye ediyorum. Cascais’ten kalkan otobüsler (403 Nolu ) ile 3.40 Euro’ya (25 dakika) Roca Burnu’na gidebilirsiniz.

Yeşilin mavi ile buluştuğu Roca burnu Cascais’tan sonra en çok beğendiğim yer oldu.

.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Sintra

Roca Burnu’ndan sonra görmenizi istediğim bir diğer yer Sintra olacak . Rengarenk sevimli evleri ,yemyeşil doğası ve kaleleri ile sizi sanki bir masalın içindeymiş gibi hissetirecek. Roca Burnu’ndan aynı otobüs ile ( 403 Nolu ) 4.30 Euro‘ya ( 35 dakika ) Sintra’ya ulaşabilirsiniz .

.. Lizbon’da gezilecek yerler ..

Cascais, Roca Burnu ve Sintra’yı aynı güne sığdırmaya çalışmak bayağı yorucu oldu. Her ne kadar erkenden yola çıkmış olsam da Sintra’ya vardığımda saat 16:30 olmuştu. Eğer araçla gelirseniz bunların hepsini tek güne sığdırmak daha kolay olacak. Eğer benim gibi yapacaksınız Sintra’ya ayrı bir gün ayırın derim.

Gün kararmadan önce Pena Sarayına varmak istiyordum. Tepeye yerel otobüs ( 434 Nolu ) ile çıkabilirsiniz fakat ben yukarıya doğru yürümeyi tercih ettim. Her ne kadar biraz zorlu bir parkur olsa da ormanın içinden yürümek güzeldi.

25 dakika yukarıya çıktıktan sonra Pena Sarayı yerine Mağribi Kalesine ( Castelo dos Mouros Moorish Castle ) vardığımı anlayınca şok oldum 😀 Üstelik saat 17:10 olmuştu ve kalenin kapısı da kapatılmıştı. Gelmiştim artık ve güneş batmak üzereydi . Kapıdaki görevli üzüldüğümden sanırım beni içeriye alarak 18:00 e kadar ( tüm herkesin çıkması için verilen süre ) ücretsiz dolaşabileceğimi söyledi . Neye niyet neye kısmet diyip sevinerek içeriyi gezdim 🙂

Mağribi Kalesini her gün saat 10:00- 18:00 arasında gezebilirsiniz. Giriş ücreti 8 Euro.

Mağribi Kalesinde bir yandan güneşin batışını izliyor bir yandan da Pena sarayına bakarak tüm başıma gelenlere gülüyordum. (O kadar yorgunlukla olacağı buydu 🙂 )

Pena Sarayını 10:00- 18:00 arası ziyaret edebilirsiniz. Giriş ücreti sadece dışı için 7 € , içini de gezmek isterseniz toplam 14€ ödemeniz gerekecek.

Sintra ormanlık alanda olduğu için biraz serin oluyor. O yüzden kıyafetinizi ona göre seçin derim.

Lizbon’da Ulaşım

Lizbon tren, tramvay , metro , otobüs ve taksi seçenekleri ile ulaşımda kolaylık sağlıyor. Tren kullanımından ücretler gidilecek yerin mesafesine göre değişiyor.

Tren ve diğer ulaşım araçlarının kullanımı için Viva Viagem adı verilen karton karttan almanız gerekiyor. Karton kart fakat içerisine otomatlardan para yüklediğinizde tekrar kullanabiliyorsunuz ( Kart bir yıl geçerli ). Bu kart için de ek olarak 0,50 sent ödemeniz gerekiyor ve kartla bir saat içerisinde ücretsiz aktarma yapılabiliyor. Tren ücretlendirmeleri hakkında bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz.

Eğer minimum 2 kişiyseniz kısa mesafelerde Uber kullanmanızı tavsiye ederim. Ücretlendirme toplu taşıma ile aynı fiyata bazen de daha uyguna geliyor.

Havalimanından merkeze metroyu kullanabilirsiniz .Metro için kırmızı hattı kullanmanız gerekecek .Eğer gideceğiniz yer merkezde ise Alemeda da inip Mavi hatta aktarma yapmalısınız. Metro ücreti 1,45€ ve 06.30-01.00 saatleri arasında çalışıyor . Eğer otobüsü kullanmak isterseniz detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz .

Araç kiralamak isterseniz de havalimanı içerisinden kiralamanız sizin için daha güvenli olacaktır.

Portekiz Mutfağı

Porkekiz’de şoktan şoka girdiğim, yemek kültürleri benimseyemediğim ve benim için hijyenden çok uzak olan yemek tarzları umarım sizleri de zor duruma sokmaz 🙂 Deniz ürünlerinin sıklıkla tüketiliyor bu ülkede . Bunun yanısıra domuz eti de bir o kadar tercih ediliyor. Ee ne var ki bunda dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi size yaşadığım tüm talihsizleri anlatacağım 😀

① Francesinha

Porkekizin meşhur sandviçi olan , içerinde domuz eti , biftek , jambon bulunan, üzerinde ise eritilmiş peynir, baharatlı domates ve bira sosu ile servis edilen bir hamburger diyebiliriz. Yanında patates kızarması da veriliyor. Buraya kadar her şey normal de bunu çok lezzetliymişcesine anlatan insanların ben damak zevkinde sorun olduğu düşünüyorum. Lezzetten yoksun , ağır domuz kokusu, tatsız bir şey.. Paranıza yazık almayın .. Sağ üstte yer alan ise Bola de Carne olarak adlandırılan ve içerisinde domuz jambon ve peynir bulunan tatlımsı bir ekmek . Onu da beğenmedim.

Francesinha’yı Porta’da denedim o yüzden Lizbon’da bu yemekle asla tekrar karşılaşmak istemedim 🙂

② Codfish ve Sea Food

Porkezin meşhur balıklarından olan Codfish yani Morina balığı da beni hayal kırıklığına uğrattı . Artık sosundan mıydı yoksa balık mı bayattı yiyemeden tabakta kaldı. Garsona sorduğumda ise kokusunun normal olduğunu söyledi . Sağdaki codfish soldaki ise ahtapottu. Ahtapotu beğendim. Codfish ve Ahtapotu Porto’da denedim.

Codfish Balığının bir de köfte tarzında ve içerisinde peynir olanından da denedim. Başta gayet normaldi takii içerisindeki ip gibi uzayanların peynir değil de kılçık olduğunu anlayana kadar.. Nasıl böyle bir şey yaparlar anlamıyorum . Hamsi değil ki bu koskoca Morina balığı.. Anlayacağınız kılçıklarını almadan vurmuşlar rondaya 🙂 Fotoğrafta pek gözükmüyor ama içinde balıktan çok kılçık vardı..

Francesinha ve Codfish’i Porto’da denedikten sonra artık bu iki yiyeceği görmek istemiyordum . Hatta o kadar etkiledi ki beni rüyalarıma girip kabusum oldu 😀 Neyse ki Lizbon’da Portekiz’den daha iyi yiyecekler bulma şansım oldu .Merkeze yakın bir konumda bulunan Time Out ( Mercado da Riberia ) restoranda tercih edebileceğiniz bir çok yemek çeşiti bulunuyor. Fiyatlar pahalı ama en azından paranız çöpe gitmiyor ve karnınız doyuyor.

Sea Food Makarna için 15 Euro ödedim.

③ Pastel de Nata Tatlısı

Milfor hamuru içerisinde bizdeki muhallebi konmuş hali diyebilirim . Tadı güzeldi 😀 Tanesi 1 Euroya her yerde bulabilirsiniz. Marketlerde daha ucuz .

④ Ginjinha Likörü

Portekiz’in meşhur vişneli likörü..

Likor dışında Portekiz’in tatlı ve meşhur şarabı olan Dow’s Fine Ruby Port şarabını deneyebilirsiniz.

Olurda yiyecek konusunda sıkıntı çekerseniz marketlerde ( Pingo doce market ) taze pişirilmiş tavuk , poğaça çeşitleri ve taze meyveler bulunuyor. Hem fiyatları uygun hem de lezzetli.

Lizbon Alışveriş

Portekiz’e seyahatinizde bir hediyelik eşya almak istediğinizde tüm dükkanlarda elle boyanmış horozları farkedeceksiniz. Bu Barcelos horozudur ve Portekiz’in sembolüdür. Efsaneye göre, şehrin sakinleri suçluyu bulamadıkları bir cinayet yüzünden panik içindeydiler. Günün birinde ortaya bir Galiçyalı çıkar ve şüpheleri üzerine çeker. Yetkililer onu tutuklamaya karar verirler. Masum olduğunu söylemesine rağmen hiç kimse ona inanmaz.

Bu yüzden idama mahkum olur.Son isteği sorulduğunda onun idamına karar veren hakimi görmek ister. Buna izin verilir ve hakimin evine gidilir. Bu arada hakim arkadaşlarına bir ziyafet vermektedir. Galiçyalı tekrar masum olduğunu söyler ama kimse inanmaz. Masanın üzerindeki kızarmış horozu gösterir ve eğer masumsam bu horoz beni idam edeceğiniz zaman ötecektir.Bu sözler gülüşmelere ve alaycı sözlere sebep olur. Herşeye rağmen kimse horoza el uzatmaz ve imkansız meydana gelir. Galiçyalı idam edilirken horoz masada ayağa kalkar ve ötmeğe başlar. Artık tüm halk onun masum olduğuna inanmıştır. Hakim hemen ipi Galiçyalının boynundan çıkarıp hayatını kurtarır. Serbest kaldıktan bir kaç sene sonra Barcelos’a yeniden döner ve San Tiago ve Meryem için anıt inşa ettirir. Bu tarihten sonra Barcelos horozu Portekizin en önemli sembollerinden biri olur.

Barcelos horozu dışında mavi beyaz Portekize has seramik çalışma olan Azulejolar ile süslenmiş bir çok hediyelik eşya ve takı ile karşılaşacaksınız. Bu ikisi Portekiz’in en meşhur hediyelik eşyalarından.

Ayrıca şarap şişelerinde kullanılan mantar tıpa , Portekizde yetişen bir ağacın dış kabuğundan yapılıyor . Durum böyle olunca da mantar ağacından yapılan bir çok eşya da karşımıza çıkıyor.

Lizbon’da Konaklama

Portekiz’de sıkıntı yaşadığım bir diğer konu ise konaklama oldu. Eğer 3 yıldız altı otel, pansiyon ya da hostelde kalacaksanız kesinlikle hizmet kalitesinden yoksun kalacaksınız . Farklı bir Avrupa ülkesinde kalsanız verdiğiniz bu paraya harika bir konaklama sağlarsınız fakat buradaki işleyiş biraz farklı o yüzden dikkatli olun. Ayrıca sizden ödemeniz dışında vergi gibi ek ücretlere karşı otelinizle önceden irtibata geçerek konu hakkında bilgi alın.

Otelinizi merkezden yakınından seçerseniz yürüyerek maksimum 20 dakikada her yere yürüyebilirsiniz . Oldu da toplu taşımaya ihtiyaç duyarsanız ve minimum iki kişiyseniz Uber kullanmanızı tavsiye ediyorum. Toplu taşımayla aynı fiyata hatta daha uyguna bile gelebiliyor.

Portekiz’i gerek doğal güzellik gerekse yeme içme bakımından çok fazla beğenmedim fakat Lizbon Porto’dan çok daha iyiydi . Şimdi Flixbus’tan almış olduğum biletle Faro’ya gidiyorum. Bakalım beni Faro’da başıma neler gelecek..

Porto hakkında bilgi almak isterseniz BURADAN ulaşabilirsiniz.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere..